YÜREĞİMDEN YÜREĞİNİZE
 
  ***ANA SAYFA***
  ***BAŞÖRTÜSÜ DAVAMIZ***
  ***CİHAT***
  ***ALLAH(C.C.)***
  ***DUALAR***
  ***PEYGAMBERİMİZ(S.A.V)***
  => Şiirler
  => Hayatı
  => Sünnetleri
  => Hz. Rasul niçin Çok Hanımla Evlenmiştir?
  => Veda Hutbesi
  ***GÜZEL YAZILAR***
  *** VİDEOLAR***
  ***OYUNLAR***
  ***KUR'AN-I KERİM DİNLE***
  *** DOSTLUK***
  ***GÜZEL SÖZLER***
  ***VAN***
  ***ŞİİRLER***
  ***İLGİNNÇÇ***
  ***ANKETLER***
  ***BİLGİ YARIŞMASI***
  ***OKUL DERSLERİ ***
  GÖZ YANILMALARI
  ***ZİYARETÇİ DEFTERİ***
RABİA BAYEZİT
Şiirler

Hep seni görmek istiyorum Ey Nebi
Hani sevdigin olmadiginda onu özlersin’ya
Hasretinden yanarsin ya alev alev yoklugunda tükenirsin’ya
Yavas yavas gel diye haykirirsin ya
Iste bende öyle kulaklari yirtarcasina özlüyorum seni
Hasretinle yaniyor ve geldiye haykiriyorum Ey Nebi

Hani askini bir gülle idrak edersin’ya Sevgili
Mahcub bir sekilde uzatirsin ya gulu eline
Sonra gözünün ici dolubda fisildarsin’ya
Seni seviyorum Ey Nebi
Iste bende aynen öyle damarlarimda her bir zerre
Senin sevgini tasiyor kanimin rengini kirmizi bir gülle
Utangac bir halde huzuruna geliyorum
Sevgi dolu ve titrek sesimle bu yasta
Sevgilinin o güzel gözlerine bakip binlerkez fisiltiyor
Seni seviyorum ey Nebi
Seni seviyorum ey sevgili

Hani sevgilin ne isterse yaparsin’ya
Olmazlari oldurursun ya
Hani gözünü kirpmadan canini verirsin’ya
Iste bende aynen öyle canimi yoluna serdim
Yeterki sen iste sevdan ugruna bir degil
Bin can vereyim ey Nebi

Hani sevgilisini hatirlatan her seyi sever ya asik
Sevgilisi yokken onlarla avunur’ya
Onlara sarilip aglar’ya
Iste bende aynen öyle seni hatirlatan her seyini
Acilarini sevinclerini bin türlüsünü
Yasadigin mekkeyi ilk vahi aldigin nur dagindaki hira’yi
Karsisinda namaz kildigin beytullahi
Miraca ciktigin Mescidi Aksayi
Mübarek ayaklarinla bastigin her karis topragi
Karanlik gecelerimizin yildizlari olan o yüce sahabeleri
Hz Ebu Bekir’i Hz Ömer’i Hz Osman’i Hz Aliyi ve digerlerini
Ehlibeytini ensar ve muhaciri
Tarihinin en büyük medeniyetinin
Ve en faziletli devletini kurdugun Medineyi
Mescidini o mubarek mezarinin bulundugu o kutlu sehri
Imaninla ve yiyitliginle destan yazdigin bediri
Amcan Hz Hamzanin sehitlere efendi oldugu uhudu
Seni koruma serefine nail olan
Magranin agzindaki örümcekleri
Hacerül esvedi bindigin devegi ictigin zemzemi
Hirkayi serifini mubarek sakalinin telini
Öpülesi ayak izini, bana seni hatirlatan her seyi
Seviyorum ey Nebi
Ve bize miras biraktigin kuran’a sariliyor
Ve hakkiyla sahip cikamadigim icin agliyorum

Hani seven insan geceler boyu gözyasi döker’ya
Sevgilisi kavusmak icin el acip Mevlasina yalvariyor’ya
Iste bende aynen öyle nurundan yoksun
Karanlik gecelerimde göz yaslariyla ellerimi acip
Seni diliyorum ey Nebi

Bana sevgini bahşet ey Fahri Kainat,ey Alemlere Rahmet Nebi!

Sadece benim yüreğim değil,tüm yürekler senin sevgi yağmurlarına muhtaç Efendim!Küçük elleri büyük yürekleriyle,ebabille r gibi zulmün üstüne taş olup yağan,Filistinli çocuğun kalbine de yağdır sevgi yağmurunu sağanak sağanak..

Sadece inancını yaşamak,iffetin timsali örtüsüyle toplum sahnesine çıkmak istediği için,alay edilen,dışlanan ve yok edilmeye çalışılan Zeynep’lerin yüreğine de yağ ey Nebi!!Yağ ki;bu sevgi yağmurları onlara direnme gücü versin .Her türlü zulme rağmen ,sevgiyle ve güler yüzle bu kutlu dava yolunda yürüme azmi versin.... ZALİMLERİN YÜREĞİNE DE YAĞ EY NEBİ!!!!!!

Gerçi onların yürekleri taş,beyinleri taş,ruhları hep taş ama;Hz. Ömer’in ve Hz. Halit’in taşlaşmış gönüllerinde bile iman tohumlarını yeşerten Mevla’m, belki onlardan da yeni Ömer’ler yeni Halit’ler yeni Vahşi’ler çıkartır.Eğer hidayet nasipleri değilse,eğer iman tohumları yeşermeyecek kadar kalpleri taşlaşmışsa,onların üzerlerine azap olup yağ ey Nebi,tıpkı Bedir’de Ebu Cehil’lerin üzerine yağdığın gibi......

Bütün bunlardan sonra yine bana gel!Şu günahkar,şu katı kalbime, sevgine muhtaç,aşkına susamış yüreğime gir ya Muhammed!!Ay’ı böldüğün gibi yüreğimi de aşkınla ikiye böl!Bir tarafında EN BÜYÜK SEVGİLİ taht kursun en zirveye,bir tarafında sen kur saltanatını Ey Nazlı Sultan!İbrahim’in baltasını al eline ve kır yüreğimdeki bütün putları.Musa’nın elini getir yüreğime ve aydınlat yüreğimi.Musa’nın asasını vur gönlüme!Böl yürek denizimi ikiye ve EN BÜYÜK SEVGİLİ’ NİN sevgisiyle senin sevgin,el ele geçsin yüreğimin en derinine ve en zirvesine giden yoldan ve sonra kapansın yürek denizim, firavunî sevgiler boğulsun iman denizlerimin dalgalarında.

Gel yüreğime ya MUHAMMED!Yüreğim;hicr etinden önceki Medine gibi seni bekliyor.Yüreğime hicret etya MUHAMMED!Gel ve mescidini kur gönlüme..Münafıklığı ve küfrü kov kalbimden..Ve iman devletini kur yüreğime...

Yüreğime gel ya MUHAMMED!

Misafirlerin en azizi,en güzeli!En mübareği ve en mukaddesi!Misafirleri n gülü,en güler yüzlüsü,en güldüren yüzlüsü,güllerin kendisinden güzellik ve ilham aldığı,gül yüzlü ve gül yürekli Nebi!!!Gel ve gülle donat kalbimi!Gel ve nurunla doldur,gel ve sevginle kandır, gel ve aşkınla yandır yüreğimi!Sensiz ana babasını kaybetmiş gözü yaşlı,kalbi yaralı bir yetimim ey Nebi!

Gel ve sevindir beni,okşa saçlarımı,al gönlümü.
Tut ki erken yitirdiğin Kasım’ınım, doyamadığın Abdullah’ınım.

Tut ki; canının goncası torunun Hüseyin’im.Şefkatinle sar beni,muhabbetinle kuşat beni ey Nebi...

Yüreğime gel ya Muhammed!Yüreğim şimdi Mescidi Aksa...Filistinli çocuklar koşuyor yüreğimin bulvarlarında..Kimisi babasını arıyor gözü yaşlı, kimisi oyun yerine taş atıyor zulmün beynine,kimisi küçük bedenine gelinlik yerine,damatlık yerine bombalar kuşanmış yürüyor küfrün kalbine. Şehadetin gururu ve ay yüzlerinde...

Ve Ümmetin boynu bükük, ümmetin diz çökmüş yüreğimde.
Haydi! Yüreğime gel ey Nebi!Cebrail’le,Burak ’la gel!Ve imanı yaralanmış,izzeti paralanmış,namusu ayaklar altına alınmış,her cephede yenik düşmüş ümmetinin yüreğini sevgi yağmurlarınla yıka ve çıkar miraca!!!!! Ey Nebi!’’Sevdiğinize sevginizi söyleyin’’buyuruyorsun. İşte söylüyorum,işte haykırıyorum sana;

SENİ SEVİYORUM EY NEBİ................. ......
SENİ ÇOK S EVİYORUM!!!!!
VE EN BÜYÜK SEVGİLİ’ DEN
önce O’nu ve sevgisini,sonra da seni ve sana kavuşmayı diliyorum...Seni seviyorum Efendim!

EĞER...


Eğer bir gün Peygamber Efendimiz ziyaretinize gelse,

Yalnızca birkaç günlüğüne aniden çalsa kapınızı,

Merak ediyorum neler yapacağınızı...

Biliyorum ama

Böylesine şerefli bir konuğa açacağınızı en güzel odanızı,

Ona sunacağınız yemeklerin en iyisi olacağını,

Ve inandırmaya çalışacağınızı,

Onu evinizde görüyor olmaktan mutluluk duyacağınızı;

Gerçekten evinizde ona hizmet etmekten alacağınız hazzı.

Fakat söyleyin bana,

Efendimizi evinize doğru gelirken gördüğünüzde,

Onu kapıda mı karşılayacaksınız?

Yoksa onu içeri almadan önce, aceleyle,

Bazı dergileri, gazeteleri çarçabuk saklayıp

Yerine Kur'anı mı koyacaksınız?

Peki hala Amerikan filmlerini seyredecek misiniz televizyonda?

Yoksa kapatmaya mı koşacaksınız aceleyle,

O size kızmadan önce?

Kimbilir? belki de ağzınızdan hiç çıkmamış olmasını mı dilerdiniz,

Hatırlayamadığınız en son çirkin kelimeyi...

Peki ya dünyalık müziğinizi, kasetlerinizi de saklayacak mısınız?

Ve bunun yerine ortalığa,

Kitaplarınızın raflarında tozlanmış,

Hadis kitapları mı çıkaracaksınız?

Hemence içeriye girmesine izin verecek misiniz?

Yoksa teleşla ne yapayım diyerek,

Sağa sola mı koşturacaksınız?

Merak ediyorum:

Eğer Peygamber Efendimiz,

Bir kaç günlüğüne sizinle birlikte yaşasa,

Yapmaya devam edecek misiniz,

Her zaman yaptığınız şeyleri?

Ailenizdeki sohbetler eski halini koruyacak mı?

Her yemekten sonra sofra duası etmeyi,

Yine zor mu bulacaksınız?

Hiç yüzünüzü asmadan,

Oflayıp puflamadan,

Her vakit namazınızı kılacak mısınız?

Ya sabah namazı için,

Sıcacık yatağınızından,

Erkanden fırlayacak mısınız?

Peki ya yine mırıldanacak mısınız,

Her zaman söylediğiniz şarkıları?

Ve okuyacak mısınız,

Her zaman okuduğunuz kitapları?

Peki bilmesine izin verecek misiniz,

Aklınızın ve ruhunuzun beslendiği şeyleri?

Yoksa hiç bilmemesini mi isterdiniz?

Şöyle diyelim ya da:

Gideceğiniz her yere götürebilecek misiniz

Peygamberi de?

Yoksa birkaç günlüğüne değişecek mi planlarınız?


Tanıştırmaktan onur
duyacak mısınız en yakın arkadaşınızı onunla?

Yoksa hiç karşılaşmamalarını mı umardınız,

Peygamberin ziyareti bitene dek birbirleriyle?

Şimdi söyleyin açık yüreklilikle,

Onun kalmasını ister misiniz sizinle?

Sonsuza dek, hep birlikte...

Yoksa rahat bir nefes mi alacaksınız,

Ziyareti bitip gittiğinde?

Gerçekten bilmek ilgi çekici olabilir değil mi?

Bilmek ve düşünmek,

Eğer bir gün Peygamber Efendimiz ziyaretinize gelse

Yapacağımız şeyleri...

Eğer bir gün Peygamber Efendimiz ziyaretinize gelse,

Yalnızca birkaç günlüğüne aniden çalsa kapınızı,

Merak ediyorum neler yapacağınızı ...


İbrahim SADRİ


EFENDİM 

Selâm sana Efendim,
Selâm sana Sultanım,
Ben ıssız çöllerde aşkınla yanan mecnun!
Sen o çölde yanan yüreğime su serpen yârsın.
Ben akşamın alacakaranlığında kaybolan biçare,
Sen karanlığı dağıtıp etrafı aydınlatan aysın.
Ve ben gül bahçesinin en nadidesini arayan biçare,
Sen o bahçenin en nadide gülüsün.

Efendim!
Yine bir gece vakti ismin geldi aklıma,
Seni göremeyen gözüm ve hasretini tadamayan gönlüm…

Ahu figan eder çölde kaybolmuş misali bu kalp,
Ama ne çare ki en büyük hasreti seni yanına alarak tattırdı Hak.
Sen dosta kavuştun hasret, çile, dert bizimdir Efendim,
Dostun dosta sunduğu en güzel gülsün Efendim.

Sen yoksun EfendimŞimdi gözler yaşlı, gönüllerde ahu figan
Şimdi diller tutulmuş, lehçe yetersiz, geçmez günler.
Bekler Seni kalpler belki rüyada gelirsin diye her an.
Yüzü yok fakirin, bunun için dolar gözleri, boğazına takılır kelimeler,
“Hiç olmazsa Rabbim Bekâ’da beraber olayım” der.

Her zaman merak etti bu gönül şefkatini, gülümsemeni,
O nurdan gözlerinde kaybolup nazarınla ruhunda dirilmeyi.
Özleminle hıçkırıklara boğulup “Ne olur Efendim” demeyi,
Bir kez tatsa bu gönül VALLAHi yeter Efendim,
Rabbimin katında nadide GúL/sün Efendim.
 
   




S elam sana Ey Yetimler Padisahi

Allahin kudretiyle selam sana

N urunu görecegim gününe hasretim

A llaha sefaat kilacagin gününe hasretim



H asretim sana Ey Nazli nebi

A llaha dua eden sözlerine hasretim

S evgili cehennemler gösterrilince Ümetim diye akan gözyaslarina hasret

R abbime, gelmis, gecmis, gelecek Ümmetlerine dua eden ellerine hasretim



E y Nuri dilara o sefkat yagan, huzur veren Yüzüne Hasretim

T aniyan herkes bulur huzuru yolunda

I şık olur, Nur olur hayatimiz hersey güzellesir esas aski buluruz yolunda

M uhammedim diye sarilmak isterim bonuna



Ya Habibullah bizi ahirete yanliz birakma

Annam, Bababm sana feda olsun ya Rasulallah



R abbime bizim icin sefaat kil Ya Sefiallah

E tese düsümüs kar gibi eriyorum

S ultanim yaptiklarimdan utaniyorum

U yurum seni görmek icin, Muhdac sana bu aciz Ümmetin

L ütfet herseyimi feda edeyim sana gel de, ucarak, kosarak geleyim sana

A llahin Resullu, aglayan gözlerine, tebesüm eden yüzüne, mis kokuna hasretim

L aleler, Güller, Yaseminler goncalar;da hasretir sana

L eylek gelsin götürsün beni senin yanina

A llah;ìn Habibi Nebi Muhammed

H akk kapisini vurdum ve buldum huzuru, Dinimi ögretin bana minetarim Resul sana...




...alinti...
 
Ben seni görmeden sevdim.
Yorgun gecelerde titreyen bir yetim bir öksüz yüregimde sevdim seni
Ey gönül bahcemde büyüttügüm nazli cicek,
Ey sevdamin adi, askin gercek anlami
Bu hasret, bu gurbet söyle, söyle ne zaman bitecek

Ben seni görmeden sevdim

Yolunu gözledim bir Medine sabahi
Ellerimde güller, güllerki kokunu aldigim, kokunu alip yandigim
yanip yanip agladigim...
Ben seni görmeden sevdim
Gözlerini gözlerime degdir efendim, ellerini ellerime
Sevmeyi senden ögrendim ilkin, sevilmesi gereken herseyi senden
Sefkat seninle mana buldu, buz cöllerini seninle asdim
Ben seni görmeden sevdim
Bahar yüzlü insanlar bildim etrafinda pervane
onlardan biri olmak istedim hep, her emrine amade
Seninle yasamak seninle ölmek,
ama en cok seni seni görmek istedim...
Ben seni görmeden sevdim, kokunu aldim güllerde,
Ben seni görmeden sevdim, adini andim yürekte
Sevgili Sevgili en Sevgili!!!!!

Umut Mürare
Kabul edermisin ya RASULAllah?


ÜMMETI ÜMMETI diyerek dogdu alemlerin peygamberi,
o nûru ugruna yaratti mevla bu alemi...

Biz senin yolunda ilerleyerek sünnetlerinle,
Aglayip gözyasi dökerek gecenin bir vaktinde,
Düsünerek hâlimizi kiyamet gününde,
Hasretini ekleyerek mahsul ibâdetimize,
Şefâat edermisin bize, peygamberlerin peygamberi?!

Cebrâil vahiy getirmeyip,
Mikâil mevsimlere karismayinca,
İnsanlar can verip Azrâil her an baska tarafta,
Isrâfil sûrunu üfledigi zaman hûû nidasiyla,
Artik dünya yikilip ahiret kaldiginda,
Benide ümmetin kabul edermisin ya RASULAllah?!

O gün ki herkes birbirinden kacacak,
Baba evladi tanimayip,
Evlat , ana, babadan hesap soracak,
Hak arayip kimse birbirine bakmayacak, ,
Benide ümmetin kabul edermisin ya RASULAllah?!

Mevlâmin önünde hesaba cekildigimde,
O inanilmasi güc sicaklikla eridigimde,
Günahlarim bana gösterildiginde,
O benim ümmetimden deyip,
Benide ümmetin kabul edermisin ya RASULAllah?!
                                               
Onun adi duyulunca akla gelir kanayan kirmizi güller...
Onsuzlugu sitem eder eller, durmaz aglar gözler...
O yurekte yer alınca durur zaman, gecmez günler...
Onun adıdır kirmizi gül...
Ve bir kirmizi gül ki durmaz onu anlatir...
Muhammed (s.a.v) diyerek etrafa kokusun yaylatir...

Ve bir zaman ve bu zaman ve ahir zaman...
Asude dillerden dökülen sadece off aman...
Sensizlik ne zor, ne harap, ne yaman...
Görme vakti gelmez mi ey yuzu nurzade...

Hasretler ummanında ordan oraya savrulan bir beden...
Gözleri kan canagini anlatan var bir figan eden...
Bugunlerin sarhoslugu cöker oldu artik toz duman üstüm...
Ben kimseye degil sitem edercesine kendime küstüm...

Görme vakti gelmez mi ey simasi beyzade...
Aşklarin yangini gonullerin yorgunu dillerin hecesi...
Seni görmeyenin olmaz mi gunduzleri gecesi...
Gül'e anlattım seni agladim yalniz kaldim odamda...
Gözumden yas geldi tuttum kendimi düştü bir damla...

Dönmeyenler kervani bekler beni ve ben giderim...
Seni sensiz andim ama ben sensiz neylerim...
Giderken elimde bir hazirandan kalma kirmizi gül...
Ne kadar feryat ettimsede oldum bir dertli bülbül...

Ve secden aglar...
 
ANA MENÜ  
 
 

 
GÜNÜN HABERLERİ  
  YURT HABERLERİ VAN'DAN HABERLER  
islami ansiklopedi  
 
Hergüne Bir Manzara Resmi
 
Bugün 12481 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol